Şahin Efendinin babası öldükten sonra,
köyde çobanlık yaparak annesine bakmak zorunda kalmıştır.Bunun yanısıra
medresede öğrenimi sürdürmektedir.Medresede gördüğü eğitiminde
etkisiyle, onu hasta edecek kadar bir olay onun canını sıkmaktadır ki
bu da ruhun ölümsüzlüğüne inanamamasıdır. Köydeki bazı hocalara danışır
ve aldığı cevaplar hastalığını iyi edecek tarzda cevaplar değildir.
Sonunda medreseyi bitirdikten sonra öğretmen okuluna girer. Ve mektep
öğretmeni olarak mezun olur. Medreseden öğretmen okuluna geçmesinin
nedeni şüphesiz ki orada verilen eğitim ve öğretim geri olmasından
kaynaklanmaktadır. Okulu bitirdikten hemen sonra ilk tayin yeri belli
olur. Ege Bölgesi’ nde Sarıova adında bir kasabadır. Bu
kasabanın namını arkadaşlarından duyduğu kadarıyla bilmektedir. Çok
geri kalmış, halkın sefalet içinde yaşadığı bir yer olduğunu
billmektedir. Sonuda bavulunu hazırlayarak Sarıova’ ya gider.Köye
vardığında burasını tam tahmin ettiği gibi bulur.Evler,binalar kısacası
herşey harap bir haldedir.Neyse ki aslına bakılacak olursa o kadar da
kötü değildir.
Köye geldiği ilk akşam onu köy halkı yemeğe davet ederler.Yemekte,
köyde sözü geçen bazı hocalarla, muallimlerle tanışır. Onun bu köydeki
görevi tebliğ edilir.Köyün ünlü mekteplerinden Emir Dede mektebinin
başmuallimliğini yapacaktır. Onun bu göreve atanmasını çekemeyen bazı
hocalar bundan hoşnut olmazlar.Şahin Efendi hocaların bu tavırlarından
geleceği kestirebilmektedir.
Şahin Efendite göre yapılacak ilk iş Emir Dede Mektebinin eski
binasının yıkılıp yenisinin yapılmasıdır. Ama köy halkı özellikle Eyüp
Hoca önderliğinde bir grup bu işi olumsuz karşılarlar. Şahin Efendiye
karşı halkı kışkırtırlar. Bu durumda Şahin Efendiye çok iş düşmektedir.
Bu yıkım işine bir süre ara vermesi gerektiğini düşünür. Şimdiye kadar
hiç arkadaşlık kurmamış olan Şahin Efendi kendisiyle hem fikir olan
Rasim ve Deli Necip ile arkadaşlık kurar.
Birgün Şahin Efendiyi çocuğu hafız çıkacak bir adamın yemeğine davet
ederler. Şahin Efendi hafız çoçukla tanışır. Şahin Efendi Çocuğu çok
hasta görür ve hemen hastaneye götürülmesini söyler. Çoçuğun babası ve
oradaki hocalar çocuğun hiçbirşeyi olmadığını iddia ederler. Aradan
birkaç dakika geçtikten sonra çocuk birden yere düşer. Herkes çocuğun
başına toplanır. Ve çocuğun birkaç gün istirahat ettikten sonra
hiçbirşeyi kalmayacağını söylerler. Aradam üç gün geçmeden çocuk
ölür.Çocuğun annesi çok küçük yaşta mektepten alınarak hafız yapılmak
istendiği için çocuğum öldü der.Şahin Efendinin yanına giderek durumu
anlatır. Şahin Efendi de çocuğun annesiyle aynı fikirdedir.
Bu ölen çocuğun babası kısa bir süre sonrs küçük çocuğunu Emir Dede
mektebinden alarak hafız yapmak istediğini söyler. Şahin Efendi bu
olayı uygun görmez. Aynı durumunda bu küçük çocuğun başına geleceğini
söyler.Adamın çucuğunu hafız yapmaktan başka çaresi yoktur. Çünkü maddi
duraumları da çok kötüdür. Şahin Efendi bu durumr değerlendirip çocuğun
hafız olmasının sakıncalı olduğunu ısrar ederek onu kararından
caydırmaya çalışır. Adam sonunda yola gelir. Çocuğu mektepten almaz.
Kasabanın dilinde Şahin Efendi hakkında bazı söylentiler çıkar. Eyüp
Hoca ve yandaşları Maarif müdürüne Şahin Efendiyi şikayet ederler.
Şikayet şundan ibarettir: Çocuğunu hafız yapmak isteyen bir adamın
çocuğunun mektepten ayrılmasına izin verilmediğinin ayrıca hafız da
yapılmasının sakıncalı olduğudur. Maarif müdürü bu duruma çok
sinirlenir ama şahin Efendiyi sevdiğinden ve görevini tam yaptığından
dolayı olayın kapanmasını ister. Bütün kasaba bu olayla çalkalanır.
Adam bu çıkan söylentilere dayanamayarak çocoğunu mektepten alır. Fakat
hafız da yapmaz.Çünkü çocuğun annesi bu çocuğunu da kaybetmekten
korktuğu için, çocuğun hafız olmasına gönlü razı olmaz. Şahin Efendi
ile aynı fikirde olduğundan hemen onun yanına giderek durumu anlatır.
Şahin Efendiden yardım ister. Şahin Efendi bir plan bulur. Plan aynen
şöyledir: Bu çocuk çok zayıf olduğundan hafız olması için daha yeterli
yaşta plmadığını gösteren bir rapor almak.Kasabadaki bütün doktorları
dolaşırlar ama hepsi de çocuğun hafız olmasında bir sakınca olmadığını
söyler.
Artık bu çocuk olayı kasabanın dilinden düşmüştür. Bir gece sabaha
karşı tüm kasaba halkı yangın nedeniyle ayağa kalkar. Yanan yer Kelami
Baba Türbesi olduğunu görürler. Bu türbe onlar için o kadar kutsaldır
ki bütün dertlere deva, işsizlere iş bulan ve ve hastaları iyileştiren
bir yer olarak bilirler.Bu yüzden burayı yakanlara kafir diye
sokaklarda haykırırlar.
Ertesi gün araştırma başlatılır. Yangın akşamı türbe yaınlarında
Mehmet Nihat Efendi adında bir öğretmen in görüldüğü ortaya çıkar. Bu
öğretmen kimsenin etlisine sütlüsüne karışmayan birisidir. Ailesine
bile yakın davranmayan ayyaş bir adamdır. İçkiliyken Her zaman Kelami
Baba Türbesinin yakılması gerektiğini söylermiş. Elde bundan başka
delil yoktur. Kasabalılar onun cezasını çekmesinin gerektiğini ön
görür. Mahkeme neticesinde hapse atılır. Şahin Efendi bütün bu olanlara
karşılık onun suçsuz olduğunu savunan nadir kişilerdendir. Yakın
arkadaşları olan Rasim ve Deli Necip ile Durumu tartışırlar. Sonunda
bir avukat tutmaya karar verirler.
Hiçbir avukat Mehmet Nihat Efendiyi savunmayı kabul etmez. Çünkü
hepsinde kasabalıdan tepki görmek düşüncesi vardır. Uzun çabalardan
sonra onu savunacak bir avukat bulurlar. Bir hafta sonra kadar kasaba
komiseri Kazım Efendi durumu aydınlığa kavuşturur. Suçlunun Kelami
Baba’ nın oğlunun olduğunu tespit eder. Gerçek araştırılır ve Kelami
Baba’ nın oğlunun türbedeki değerli eşyeları çalarak daha sonra türbeyi
ateşe verdiği anlaşılır. Gerçek anlaşıldıktan sonra Mehmet Nihat Efendi
serbest bırakılır. Şahin Efendi kazandığı bu büyük zafer karşısında çok
memnun olur. Eyüp Hoca ve yandaşları başarısızlıklarından dolayı az da
olsa kasabanın güvenini kaybeder.
Bir mayıs günü kasaba top sesleriyle uyanır. Yunanlılar kasabaya istila
etmeye hazırlanmakta olduğu anlaşılır. Zaten Böyle bir şey daha önce
beklendiği için bazı aileler kasabayı terk etmeye başlamıştı.
Şahin Efendi, deli Necip ve Rasim burada kalarak sonona kadar
mücadele etmeye karar verirler. İlk önce Rasim, daha sonra mühendin
Deli Necip ölür. Özellikle Deli Necip onun gözleri önünde öldürülür. Bu
olay onu çok sarsar. Kendisinin de bu uğurda ölmesi gerektiğini
düşünür. Bu sırada Şahin Efendi acele karakola çağırılır. Karakolda
kendisine Yunanlılar tarafından gönderilen bir emir tebliğ edilir. Bu
emir aynen şöyledir :” Şafin Efendi sen kasabada sözü geçen bir zatsın.
Yunan Devleti’ nin Müslümanlat hakkında kötü bir niyeti olmadığına dair
ahaliyi inandır.”
Şahin Efendi, ilk önce bu durumu yadırgar. Ama biraz düşündükten sonra
sonra halk için faydalı olacağı kanısına varır. Böylece işgal ortadan
kalkabilirdi.Bu teklifi kabul eder.Kılık değiştirek halkın arasında ve
Yunanlılardaki gelişmeleri takip eder. Hakikaten de olaylar düşündüğü
gibi gider. Yunan baskısı azalır.
Artık Şahin Efendinin yeşil gecesi ortadan tamamen kalkmış Sarıova
kasabası düşmandan arındırılmıştır. Zaten halifelik de kaldırılmıştır.
İnkılaplar yapılmaya başlanmıştır. Birgün Şahin Efendi kasabadan
ayrılır. Kendine yeni bir hayat kurmak için başka yerlere gider. On yıl
kadar başka diyarlarda çalışır.On yıl sonra Sarıova’ ya geri döner.
Sarıova kasabasını çok değişmiş görür. Kendi eseri gibi saydığı Emir
Dede mektebine gider.Başmuallime kendisini takdim eder. Başmuallim onu
şöyle tarif eder:”Sen on yıl evvel Yunanlılara yaltaklık eden
başmuallimsin.Senin bu kasabada yerin yok.” der.
Şahin Efendi kasabayı dolaşarak eski tanıdıklarını arar. Bu kişilerden
de aynı tepkiyi alır. Artık kasabayı terk etmekten başka bir çaresi
yoktur. Üzüleceği yerde sevinmektedir. Çünkü bütün emelleri
gerçekleştirilmiştir. Yeni inkılaplar yapılmıştır.
köyde çobanlık yaparak annesine bakmak zorunda kalmıştır.Bunun yanısıra
medresede öğrenimi sürdürmektedir.Medresede gördüğü eğitiminde
etkisiyle, onu hasta edecek kadar bir olay onun canını sıkmaktadır ki
bu da ruhun ölümsüzlüğüne inanamamasıdır. Köydeki bazı hocalara danışır
ve aldığı cevaplar hastalığını iyi edecek tarzda cevaplar değildir.
Sonunda medreseyi bitirdikten sonra öğretmen okuluna girer. Ve mektep
öğretmeni olarak mezun olur. Medreseden öğretmen okuluna geçmesinin
nedeni şüphesiz ki orada verilen eğitim ve öğretim geri olmasından
kaynaklanmaktadır. Okulu bitirdikten hemen sonra ilk tayin yeri belli
olur. Ege Bölgesi’ nde Sarıova adında bir kasabadır. Bu
kasabanın namını arkadaşlarından duyduğu kadarıyla bilmektedir. Çok
geri kalmış, halkın sefalet içinde yaşadığı bir yer olduğunu
billmektedir. Sonuda bavulunu hazırlayarak Sarıova’ ya gider.Köye
vardığında burasını tam tahmin ettiği gibi bulur.Evler,binalar kısacası
herşey harap bir haldedir.Neyse ki aslına bakılacak olursa o kadar da
kötü değildir.
Köye geldiği ilk akşam onu köy halkı yemeğe davet ederler.Yemekte,
köyde sözü geçen bazı hocalarla, muallimlerle tanışır. Onun bu köydeki
görevi tebliğ edilir.Köyün ünlü mekteplerinden Emir Dede mektebinin
başmuallimliğini yapacaktır. Onun bu göreve atanmasını çekemeyen bazı
hocalar bundan hoşnut olmazlar.Şahin Efendi hocaların bu tavırlarından
geleceği kestirebilmektedir.
Şahin Efendite göre yapılacak ilk iş Emir Dede Mektebinin eski
binasının yıkılıp yenisinin yapılmasıdır. Ama köy halkı özellikle Eyüp
Hoca önderliğinde bir grup bu işi olumsuz karşılarlar. Şahin Efendiye
karşı halkı kışkırtırlar. Bu durumda Şahin Efendiye çok iş düşmektedir.
Bu yıkım işine bir süre ara vermesi gerektiğini düşünür. Şimdiye kadar
hiç arkadaşlık kurmamış olan Şahin Efendi kendisiyle hem fikir olan
Rasim ve Deli Necip ile arkadaşlık kurar.
Birgün Şahin Efendiyi çocuğu hafız çıkacak bir adamın yemeğine davet
ederler. Şahin Efendi hafız çoçukla tanışır. Şahin Efendi Çocuğu çok
hasta görür ve hemen hastaneye götürülmesini söyler. Çoçuğun babası ve
oradaki hocalar çocuğun hiçbirşeyi olmadığını iddia ederler. Aradan
birkaç dakika geçtikten sonra çocuk birden yere düşer. Herkes çocuğun
başına toplanır. Ve çocuğun birkaç gün istirahat ettikten sonra
hiçbirşeyi kalmayacağını söylerler. Aradam üç gün geçmeden çocuk
ölür.Çocuğun annesi çok küçük yaşta mektepten alınarak hafız yapılmak
istendiği için çocuğum öldü der.Şahin Efendinin yanına giderek durumu
anlatır. Şahin Efendi de çocuğun annesiyle aynı fikirdedir.
Bu ölen çocuğun babası kısa bir süre sonrs küçük çocuğunu Emir Dede
mektebinden alarak hafız yapmak istediğini söyler. Şahin Efendi bu
olayı uygun görmez. Aynı durumunda bu küçük çocuğun başına geleceğini
söyler.Adamın çucuğunu hafız yapmaktan başka çaresi yoktur. Çünkü maddi
duraumları da çok kötüdür. Şahin Efendi bu durumr değerlendirip çocuğun
hafız olmasının sakıncalı olduğunu ısrar ederek onu kararından
caydırmaya çalışır. Adam sonunda yola gelir. Çocuğu mektepten almaz.
Kasabanın dilinde Şahin Efendi hakkında bazı söylentiler çıkar. Eyüp
Hoca ve yandaşları Maarif müdürüne Şahin Efendiyi şikayet ederler.
Şikayet şundan ibarettir: Çocuğunu hafız yapmak isteyen bir adamın
çocuğunun mektepten ayrılmasına izin verilmediğinin ayrıca hafız da
yapılmasının sakıncalı olduğudur. Maarif müdürü bu duruma çok
sinirlenir ama şahin Efendiyi sevdiğinden ve görevini tam yaptığından
dolayı olayın kapanmasını ister. Bütün kasaba bu olayla çalkalanır.
Adam bu çıkan söylentilere dayanamayarak çocoğunu mektepten alır. Fakat
hafız da yapmaz.Çünkü çocuğun annesi bu çocuğunu da kaybetmekten
korktuğu için, çocuğun hafız olmasına gönlü razı olmaz. Şahin Efendi
ile aynı fikirde olduğundan hemen onun yanına giderek durumu anlatır.
Şahin Efendiden yardım ister. Şahin Efendi bir plan bulur. Plan aynen
şöyledir: Bu çocuk çok zayıf olduğundan hafız olması için daha yeterli
yaşta plmadığını gösteren bir rapor almak.Kasabadaki bütün doktorları
dolaşırlar ama hepsi de çocuğun hafız olmasında bir sakınca olmadığını
söyler.
Artık bu çocuk olayı kasabanın dilinden düşmüştür. Bir gece sabaha
karşı tüm kasaba halkı yangın nedeniyle ayağa kalkar. Yanan yer Kelami
Baba Türbesi olduğunu görürler. Bu türbe onlar için o kadar kutsaldır
ki bütün dertlere deva, işsizlere iş bulan ve ve hastaları iyileştiren
bir yer olarak bilirler.Bu yüzden burayı yakanlara kafir diye
sokaklarda haykırırlar.
Ertesi gün araştırma başlatılır. Yangın akşamı türbe yaınlarında
Mehmet Nihat Efendi adında bir öğretmen in görüldüğü ortaya çıkar. Bu
öğretmen kimsenin etlisine sütlüsüne karışmayan birisidir. Ailesine
bile yakın davranmayan ayyaş bir adamdır. İçkiliyken Her zaman Kelami
Baba Türbesinin yakılması gerektiğini söylermiş. Elde bundan başka
delil yoktur. Kasabalılar onun cezasını çekmesinin gerektiğini ön
görür. Mahkeme neticesinde hapse atılır. Şahin Efendi bütün bu olanlara
karşılık onun suçsuz olduğunu savunan nadir kişilerdendir. Yakın
arkadaşları olan Rasim ve Deli Necip ile Durumu tartışırlar. Sonunda
bir avukat tutmaya karar verirler.
Hiçbir avukat Mehmet Nihat Efendiyi savunmayı kabul etmez. Çünkü
hepsinde kasabalıdan tepki görmek düşüncesi vardır. Uzun çabalardan
sonra onu savunacak bir avukat bulurlar. Bir hafta sonra kadar kasaba
komiseri Kazım Efendi durumu aydınlığa kavuşturur. Suçlunun Kelami
Baba’ nın oğlunun olduğunu tespit eder. Gerçek araştırılır ve Kelami
Baba’ nın oğlunun türbedeki değerli eşyeları çalarak daha sonra türbeyi
ateşe verdiği anlaşılır. Gerçek anlaşıldıktan sonra Mehmet Nihat Efendi
serbest bırakılır. Şahin Efendi kazandığı bu büyük zafer karşısında çok
memnun olur. Eyüp Hoca ve yandaşları başarısızlıklarından dolayı az da
olsa kasabanın güvenini kaybeder.
Bir mayıs günü kasaba top sesleriyle uyanır. Yunanlılar kasabaya istila
etmeye hazırlanmakta olduğu anlaşılır. Zaten Böyle bir şey daha önce
beklendiği için bazı aileler kasabayı terk etmeye başlamıştı.
Şahin Efendi, deli Necip ve Rasim burada kalarak sonona kadar
mücadele etmeye karar verirler. İlk önce Rasim, daha sonra mühendin
Deli Necip ölür. Özellikle Deli Necip onun gözleri önünde öldürülür. Bu
olay onu çok sarsar. Kendisinin de bu uğurda ölmesi gerektiğini
düşünür. Bu sırada Şahin Efendi acele karakola çağırılır. Karakolda
kendisine Yunanlılar tarafından gönderilen bir emir tebliğ edilir. Bu
emir aynen şöyledir :” Şafin Efendi sen kasabada sözü geçen bir zatsın.
Yunan Devleti’ nin Müslümanlat hakkında kötü bir niyeti olmadığına dair
ahaliyi inandır.”
Şahin Efendi, ilk önce bu durumu yadırgar. Ama biraz düşündükten sonra
sonra halk için faydalı olacağı kanısına varır. Böylece işgal ortadan
kalkabilirdi.Bu teklifi kabul eder.Kılık değiştirek halkın arasında ve
Yunanlılardaki gelişmeleri takip eder. Hakikaten de olaylar düşündüğü
gibi gider. Yunan baskısı azalır.
Artık Şahin Efendinin yeşil gecesi ortadan tamamen kalkmış Sarıova
kasabası düşmandan arındırılmıştır. Zaten halifelik de kaldırılmıştır.
İnkılaplar yapılmaya başlanmıştır. Birgün Şahin Efendi kasabadan
ayrılır. Kendine yeni bir hayat kurmak için başka yerlere gider. On yıl
kadar başka diyarlarda çalışır.On yıl sonra Sarıova’ ya geri döner.
Sarıova kasabasını çok değişmiş görür. Kendi eseri gibi saydığı Emir
Dede mektebine gider.Başmuallime kendisini takdim eder. Başmuallim onu
şöyle tarif eder:”Sen on yıl evvel Yunanlılara yaltaklık eden
başmuallimsin.Senin bu kasabada yerin yok.” der.
Şahin Efendi kasabayı dolaşarak eski tanıdıklarını arar. Bu kişilerden
de aynı tepkiyi alır. Artık kasabayı terk etmekten başka bir çaresi
yoktur. Üzüleceği yerde sevinmektedir. Çünkü bütün emelleri
gerçekleştirilmiştir. Yeni inkılaplar yapılmıştır.